Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği'nin 9 Eylül 2018 tarihli sonuçlarına göre, Ege Adaları'nda 18400'den fazla mülteci ve göçmen yaşıyor. Bunlardan 9 bin 500'ü Midilli'de bulunuyor. Toplam 3300 kişi için tasarlanan Moria'da 14 Eylül itibariyle 8789 kişi vardı.

Kampın müdür yardımcısı Stavros Stavridis tarafından da yaklaşık aynı rakamlar veriliyor. Stavridis'e göre, bugün Moria'da yaklaşık 9000 kişi yaşıyor. Stavridis ayrıca, Merkezde 100'e yakın çalışanın bulunduğunu fakat bu sayınının durumu tam olarak kontrol etmeye imkan vermediğini belirtiyor: "100 kişiden sadece 25-28 kişi sürekli çalışanlar; geri kalanı sözleşmeli personel."

Yaklaşık 3300 kişi kapasiteli bir kampta 9000 kişi nasıl yaşıyor? Kamp, 'Zeytin Bahçeleri'nin bitişiğine inşa edilmiş. Zeytin ağaçlarının gölgesine kurulmuş yüzlerce çadır bulunuyor. Aşırı kalabalık olması nedeniyle artık kampa sığmayan mülteci ve göçmenler, kampın dışında, zeytinliklerde yaşıyorlar. Kampın içi ve çevresindeki zeytinliklerde toplam 9000 kişi yaşıyor. Zeytinlikler çocuklu aileler ve bekar erkekler için ayrı alanlara bölünmüş.

Moria'da yaşayan mülteciler, Sputnik'e kampta şiddet, ihlaller ve tehlikeler olduğu yönünde bilgi veriyor. Iraklı mülteci Rica Hammad İsa "Güvenliğe ihtiyacımız var. Eğer sırf aramızda nasıl hırsızlık yapıldığını, birbirimizi nasıl boğazladığımızı izleyecekseniz, nerede kaldı sizin insanlığınız?" sorusunu yöneltiyor. Rica'nın bir süre önce birisi pasaportunu çalıyor ve bunun için para istiyor. Rica, bölgede yasadışı uyuşturucu kaçakçılığı yapıldığını söylüyor ve suçları azaltmak için 'Zeytin Bahçeleri'ne kamera yerleştirme çağrısında bulunuyor.

Kocası ve 8 aylık oğluyla birlikte üç ay boyunca 'Zeytin Bahçeleri'nde yaşayan Pakistanlı Rubab Mirza, binlerce kişiye hizmet veren seyyar tuvaletlerin günde sadece iki kez temizlendiğini belirtiyor. Yeterli doktor ve ilaç olmadığı için sağlık hizmetlerinin son derece kısıtlı olduğuna dikkat çekiyor. Şimdi ailenin en büyük korkusu, yaşam koşullarını daha da zorlaştıracak kışın yaklaşması.

Komisyon verilerine göre, 2015'ten Ağustos 2018'e kadar olan dönemde, göç kriziyle bağlantılı olarak Yunanistan 1.6 milyar Euro tutarında yardım aldı. Avrupa Komisyonu tarafından ödenen paralar, karmaşık bürokratik yollardan geçiyor ve destek merkezlerine ulaşmakta zorlanıyor.

Mülteci akışındaki artış ve Doğu Ege adalarında, özellikle de Midilli'deki aşırı kalabalıklaşma sorunu, bölge sakinleri ve ekonomiyi olumsuz etkiliyor. Yunan hükümeti, bununla bağlantılı olarak 2016 yılında turizmden elde edilen net karın 0.88 milyar Euro azaldığını belirtti. Göç krizinden dolayı Yunanlı girişimciler turist çekmeye devam edebilmek için fiyatları indirmek zorunda kaldı.

Göç Politikası Bakanı Dimitris Vitsas, Moria'daki durumu şöyle açıkladı:

Dimitris Vitsas, Avrupa Birliği'nin sorumluluklarıyla ilgili de şunları söyledi: "Mülteciler konusu Avrupa'nın gündeminde fazla yer almıyor, hepsi de ekonomik göçmen olarak görülüyor. Uluslararası koruma hakkına sahip olanların yeniden dağıtılmasından ve bu hakka sahip olmayanların geri dönüşünden bahsediyoruz, ama bu Avrupa'nın ortak çözümü olmalı."

Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği'nde görevli Astrid Castelein şu ifadeleri kullandı: "Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği'nin verilerine göre, bugün Midilli'de yaşayan yaklaşık 9500 kişi var. Bu, Mart 2016'dan bu yana en yüksek rakamdır. AB ile Türkiye arasındaki anlaşmadan önce, ada bir aktarma noktasıydı, şimdi insanlar çıkmaza düştüler, Midilli'de iltica başvurularının değerlendirilmesini bekliyorlar"